Sincan Evde Masaj Hizmeti -Eda

Sincan Evde Masaj

Kemerli tavanın üzerindeki Şistine tablolarına kadar uzanan çıplak bir tanrıça deseninin olduğu Sincan Evde Masaj köşeden bir şadırvan vardı. “Öncelikle dikkatini toplayıp avukatlık bürosunda Kurye Katili görmüş olduğun anı hatırlamanı istiyorum, ” dedi Beate. “Ve sonra şuna bir bak.” Clausen resmi aldı ve elini yanağına götürdü. Bjørn Holm salona şöyle bir baktı.

Kapının arkasından köpek sesi geliyordu. “bir ihtimal, ” dedi Clausen. “bir ihtimal mi?” Beate sandalyenin ucunda oturuyordu. “Çok büyük ihtimalle. Elbiseler aynı. Bisikletçi kaskı ve güneş gözlükleri de.” “Güzel. Ve dizindeki yara bandı. Bu da var mıydı?” Clausen hafifçe gülümsedi. “Size daha önce de söylediğim gibi adamların vücutlarını bu kadar detaylı incelemek adetim değildir. Üstelik…” Kollarıyla bir hareket yaptı. “Teşekkürler, ” dedi Beate ayağa kalkarak. “Önemli değil, ” dedi Clausen ve eliyle onlara kapıyı gösterdi. Bu yaptığı garip diye düşündü Holm ve kapıya doğru yöneldi. Ama Clausen Beate’e kapıyı gösterince Beate başını sallayarak gülümsedi: “Özür dilerim, ama… Parmaklarınızda kan var ve çeneniz de kanıyor.” Clausen elini yüzüne götürdü. “hakkaten öyleymiş, ” dedi gülümseyerek. “Bu Truls. Köpeğim. Hafta sonu birlikte oynarken kimi zaman aşırıya kaçabiliyoruz.”

Sincan Evde Masaj

Beate’in gözlerinin içine baktı ve gülümsemesi arttı. “hoşçakal, ” dedi Beate. Bjørn Holm dışarıdaki sıcağa çıkınca neden ürperdiğine bir anlam veremedi. Klaus Torkildsen odadaki her iki serinleticiü de yüzüne doğru tutmuştu fakat sanki iki makine de odadaki sıcak havayı yüzüne üflüyormuş şeklinde geliyordu. Ekranın kalın camına parmağıyla dokundu. Kjølberggata’daki dahili numaranın derhal altında. Abone telefonu daha yeni kapatmıştı. Bugün aynı cep telefonu numarasıyla dördüncü kere mevzuşmuştu. Kısa konuşmalar. Kime ilişkin olduğunu öğrenmek için cep telefonunun üzerine çift tıkladı. Ekranda bir isim göründü. İşini ve mesleğini öğrenmek için üzerine tıkladı. Bilgiler ekrana çıkınca Klaus bir an için bakakaldı. Sonrasında da görmüş olduklerini anlatmak için ona verilen numarayı çevirdi. Karşı taraf cevap verdi. “Alo?” “Ben Telenor’dan Torkildsen. Kiminle görüşüyorum?” “Kiminle görüştüğün önemli değil, Torkildsen. Elinde ne var?” Torkildsen ter içinde kalmıştı. “birazcık araştırma yapmış oldum, ” dedi. “Hole’un cep telefonu şehirde turlayıp duruyor. Nerede olduğunu anlamak olanaksız. Ama Kjølberggata’daki dahili numarayı arayan başka bir cep telefonu var.”